BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: İnfaz sistemimizde köklü değişiklikler yapılmalı, idam cezası geri getirilmeli
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “İnfaz sistemimizde köklü değişiklikler yapmalı, bu olaylara izin verecek mevcut düzenlemeleri ortadan kaldırmalı ve yeni düzenlemeler yapmalıyız. Terör suçları, kadınlarımızı ve çocuklarımızı hedef alan cinayetler ve vahşice işlenen suçlar için.” Cinayetler gelişigüzel işlendi.” “İdam cezası mutlaka geri getirilmeli” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden vatandaşları depremin yıl dönümünde anarak başlayan Destici, “Biz bir deprem ülkesiyiz. Depreme mahkumuz ama deprem sırasında meydana gelen ölümleri de buna bağlıyoruz” dedi. Kaderimize yaşadığımız depremler ne inancımızla, ne bilimle, ne de insanlığımızla açıklanamaz. Acılarımızdan ders almaz, geçmişteki hatalarımızı görmezden gelmezsek gelecekte depremlere mahkum oluruz.” Maalesef aynı acıyı yaşamaya mahkumuz. Yerel yönetimlerin ve onları denetlemekle yükümlü merkezi hükümetin en önemli misyonu, depremlerde yaşadığımız bina kaynaklı ölümlerin sayısını sıfıra indirmek olmalıdır. Mümkün mü? Evet, farklı ülkelerde bunun mümkün olduğunu görüyoruz. Ancak öncelikle kararlılıkla başlamalı ve attığımız her adımın doğru olmasını sağlamalıyız. Attığımız her molanın kurtarılacak hayatlar anlamına geldiğini asla unutmamalıyız. Yüzyılın Felaketi’nin yıl dönümünde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Dolayısıyla hiç kimse bu sorun üzerinden bireysel ya da parti çıkarlarını gözeterek siyaset, özellikle de kara siyaset üretmeye çalışmamalıdır. Bu sorun hepimizin ortak sorunudur” dedi.
Destici, dün İstanbul Çağlayan Adliyesi kapısı önündeki kontrol noktasına düzenlenen terör saldırısına ilişkin şunları söyledi:
“Bu saldırıyı doğru analiz etmemiz gerekiyor. Eğer gerçeklere doğru perspektiften bakamazsak, terörle, terörü doğuran ve besleyen unsurlarla mücadele edemezsek, gelecekte de benzer olaylarla karşılaşmak zorunda kalacağız.” Yaşadığımız çağda utanılacak. Bir gerçek var ki, bu terör eylemini gerçekleştirenler bu ülkenin vatandaşlarıdır.” Her biri alt gelir grubuna mensup, ayakta kalmaya çalışan, devletimize, devletimizin kurumlarına, yetkililerine, milletimize, milletimizin inançlarına, değerlerine, kültürüne düşman olan, masum, suçsuz kamu görevlilerimiz. adliye çalışanlarını, adliye önünde görev yapan polisleri öldürmek emperyalizmin bir çabasıdır. Birçok yoksul ailenin çocuğu olan, öldüren ve devrim yapacağını düşünen vatandaşlarımızı, aklını ve anlayışını kaybetmiş, bağlantısız, katil, terörist ve canavarlara dönüştüren kurallara karşı mücadele etmek önceliğimiz olmalıdır. hayattan, dünyadan ve gerçeklikten. Güvenlik teşkilatlarımız bu alanda çalışıyor. Ancak daha kapsamlı, daha interaktif, üniversitelerimizin, akademisyenlerimizin, özellikle sosyoloji ve psikolojinin daha fazla katkı sağlayacağı bir çalışmanın yapılması gerektiğine her örnekte şahit oluyoruz.”
‘ÖLÜM GERİ GETİRİLMELİ’
Destici sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yasalarımızda ve infaz sistemimizde önemli boşluklar var. Terör dahil ciddi suçlarda infaz şartından kaynaklanan kısa süreli hapis cezaları artık bizim için çok önemli bir sorun haline geldi. Tam tersine suçlular kısa hapis cezalarıyla suçlanıyor, Kamu vicdanını büyük ölçüde rahatsız eden bu suçlar düzeltilmeden topluma geri dönüyor. Birçok örnekte faillerin mağdur aileleriyle karşı karşıya gelerek yeni suçların işlenmesine neden olduklarını görüyoruz. Yine birçok örnekte Cinayet hükümlülerinin tahliye edildikten çok kısa bir süre sonra, bazı durumlarda amaçsızca, yağmacı cinayetler işlediğine tanık oluyoruz.Özellikle terörizm Söz konusu suçlular olunca, tahliyelerden sonra toplumumuz daha deneyimli ve daha acımasız terörist eylemcilerle karşı karşıya kalıyor. Daha önce de defalarca söylüyorum, yine söylüyorum, icra sistemimizde köklü değişiklikler yapmamız, bu olaylara imkan verecek mevcut düzenlemeleri ortadan kaldırmamız, yeni düzenlemeler yapmamız gerekiyor. . Terör suçlarında, kadınlarımızı ve çocuklarımızı hedef alan cinayetlerde, amaçsız işlenen yağmacı cinayetlerde idam cezası mutlaka geri getirilmelidir. Hem adaletin tecelli etmesi hem de caydırıcılık açısından getirilmesi gerekir ve biz Müslüman bir milletiz; Allah’ın bu konudaki kararı Kur’an-ı Kerim’de çok açıktır; ‘Misillemede hayat vardır.'”
‘MÜLTECİLER KONUSUNDA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR’
Sığınmacı ve mülteci sorununa ilişkin Destici, “Bu sorun artık düşmanlarımız tarafından stratejik olarak tasarlanmış bir savaş silahı olarak kullanılıyor. Bunu bilmemiz ve ona göre hareket etmemiz gerekiyor. Artık böyle bir sorunun varlığını artık açıklayamayız. Ülkeyi sadece Ensar ve Muhacir’in argümanları takip eder. Bu doğru olmaz.” Artık ne milletimizde ne de milletimizde bir benzeri yoktur. Olası göç akışlarının önlenmesine yönelik önlemlerin arttırılması ve maruz kaldığımız dış müdahalelere açık iç mülteci kapasitesinin geldiği yere yani sorunun kaynağı olan bölgeye geri döndürülmesi de bir o kadar değerlidir. Centcom, YPG ve PKK terörüne karşı mücadele etmek ve onları yenmek olarak. “Dışişleri Bakanımız bir açıklama yaptı. Yeni bir mülteci dalgasına hazırlıklı olmamız gerektiğini veya yeni mülteci ve sığınmacıları kabul edemeyeceğimizi söyledi. Bu konuyu dikkate almamızın en önemli nedenlerinden biri de bu. Bugün bu konuda temkinli olmamız gerekiyor” dedi.
‘DUYARLILIK BEKLEDİĞİMİZ İLLER VE İLÇELER VAR’
Destici, yerel seçimlere ilişkin ise, “Biz Cumhur İttifakı’nın bir parçasıyız. Büyük Birlik Partisi olarak her zaman iş birliğinin hakkaniyete uygun olması için çaba gösterdik. Yaklaşan yerel seçimlere giderken milletvekilleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. AK Parti heyeti devam ediyor.Bu görüşmeler kapsamında Büyük Birlik Partisi teşkilatı olarak özellikle 30 büyükşehirde aday göstermeme eylemimizi sürdürüyoruz.Ancak geri kalan 51 il hariç Büyük Birlik Partisi olarak aday göstermeme eylemimizi sürdürüyoruz. tüm ilçelerde kendi adaylarıyla, mecliste kendi listeleriyle, tüm il genel meclisinde kendi listeleriyle seçime girecek.Bütün hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz.İstisnalarımız var.İstisnalarımız var.İstisnalarda da aynı hassasiyeti gösteriyoruz. 28 büyükşehirde, Milliyetçi Hareket Partisi’ne bırakılan 2 büyükşehirde de aynı hassasiyeti şu anda arkadaşlarımızın birlikte çalıştığı Osmaniye’de de gösteriyoruz. Duyarlılık beklediğimiz il ve ilçeler var. Bunları daha önce de belirtmiştik. Gösterdiğimiz hassasiyetin aynı olmasını diliyorum. Cevabı bulacağız. Eğer bunu bulamazsak tekrar takviye duyurusunu yaptık ve sözümüzü tutacağız. Ama elbette tabanımızın ne kadar buna göre hareket edeceğinin garantisi yok. “Karşılıklı olarak hassasiyetler gözetilmeli, işbirliği eşitlik içinde sürdürülmeli” dedi.
